Eylül ayı programımıza aldığımız 4 Eylül 2011 Tozuyan şelaleleri geçişi faaliyetini gerçekleştirmek üzere 08.00 de Olay medya önünde toplandık.
Derekızık köyüne 3 araçla hareket edildi.
Köye girdiğimizde muhtar İlhami beye selam vermek için marketin'in önünde duruyoruz.
Yayla yolundaki bariyer kapalı olabilir diye muhtarla görüşmeyi istemiştik.
Muhtarın oğlu markette "Babam Bursada" dedi "Bariyer kilitli ise yardımcı oluruz" diyerek endişemizi giderdi.
Kahvaltımızı Gölçukurunda yapmayı planlamıştık.9.15 te Tozuyan şelalelerinin altındayız. Kuş seslerinin derenin sesine karıştığı ormanın koyu gölgesinde kahvaltılıklar çıkartıldı, çaylar demlendi.
11 Kişi güneşin bile henüz ulaşamadığı vadinin derinliklerinde serin bir sabaha merhaba diyoruz.
Güzel,keyifli bir kahvaltı sonrasında malzemelerimizi kuşanıp hazırlanıyoruz.
Şelalelerin üstüne çıkabilmek için bir süre tırmanmamız gerekecek.
Saat 10.25 te balıkçıların Güvercinlik deresine geçmek için kullandıkları belli belirsiz bir patika başlangıcına giriyoruz.
50 Metre kadar ağaçların içinden yükseldikten sonra 140 metre eninde 235 metre boyunda 50 – 60 derece eğimli yekpare kaya kütlesine ulaşılıyor.
14 Yıl önce daha çıplak olan bu kütle bu gün çatlaklarında toprak birikmesi sonucu yetişen otlarla,basamak oluşturarak daha kolay geçilebilir bir yer halini almış.
Yarım saat süren bir çıkışın sonunda kaya bloğunu aşıyoruz ve dereye inişimizi yapıyoruz.Şelalelere inmeden önce yukarı yönde biraz daha çıkışımızı sürdürerek güzel bir şelalede ve havuzunda yüzmeden olmaz. Su buz gibi,güneşte henüz dereye ulaşamadığı için üşüyerek de olsa burada suyun cazibesine kapılıyor ve Ali beyle yüzüyoruz. Nefise seyirci tabiiki,bizim soğuktan attığımız her çığılık onda gülücüklere neden oluyor. Bizlerde hem bağırır hem girerim misali tekrar tekrar buz gibi sulara dalıyoruz. Bu kadar eğelence yeter diyerek Tozuyan şelalalerine inişimize başlıyoruz.
Şelalelerin üstüne gelen yerde dere çok değişik bir hal aldı. Yekpare kaya kütlesi pürüzsüz etrafındaki herşeyi içine çekmek için tasarlanmış bir gırtlak gibi. Pürüzsüz kayası ona göre eğim ve şekil almış. Buradan sonrası tehlikeli dercesine,insanı ürküten bir görüntü ile şelalelerin başlangıcını bizlere bildiriyor.
Dikkatlice inceledikten sonra karşı kayanın kenarındaki dar çıkıtıdan ipsiz geçebileceğimizi gördük.Bu küçük şelaleden sonra asıl şelale inişlerimizi yapacak olduğumuz son nokta olan tehlikeli bölgeye geliyoruz.
İlk olarak 50 metrelik ipimizi açıp bir ağaçtan emniyet alıyoruz. Burada yine yekpare kaya kütlesi devam ediyor. Yatay şelaleden şırıldayan sular doğruca havuzun içine çağalayarak doluyor. Havuzdan sonra su ikinci şelalenin başında kayboluyor. Emniyet alarak biraz aşağıya inip gözlem yapıyoruz ve iniş yerimizi tespit ederek ona göre harekete geçiyoruz. Birinci şelale 70 derece eğimli ve 18 metre yükseklikte.İlk inişi Ali DüzgünArı yapıyor. Sonrasında Nefise Sağ ve ben iniyorum.
İkinci şelaleye inip etrafı inceledikten sonra,doğuruca iniş yapamayacağımızı anladık. Derinliği belirsiz bir havuzun buz gibi sularının içine inmek istemiyoruz. Havuzun derin sularında ipten çıkmak ve yüzmek ciddi sorun olabilir.İniş esnasında suların üstümüze akacak olması göze alamayacağımız bir iniş olduğundan farklı bir çözüm üretmek zorundayız.
İmkan varsa tabiiki, yoksa mecburen inmek zorundayız.
Derenin içi yekpare kaya olarak devam ediyor. Sanki bir el kaya’ya su havuzları yapmış,oluklarla suyun geçişi sağlanmıştı.
İniş yönümüzde solumuzda 7-8 metre çıkılarak ulaşılabilir bir set görüyoruz ve oraya yükselmeye karar veriyoruz.
Karşı yamaca emniyetli bir şekilde tırmanıp kayanın solundan ipimizi ikinci şelaleye atıyoruz.Buradan alacağımız emniyet ipin çeker yönünü değiştirecek, havuza inmeden iniş yapabileceğiz.
İkinci şelale 25 metreden fazla gibi göründüğü için yanımızda bulunan 100 metrelik statik ipimizi açtık.
Suyun düşüş alanından ve havuzun derinliğinden böylece kaçma imkanı buluyor ve havuzun kıyısına üçümüzde iniyoruz. Ayaklarımız dizlere kadar sudayız.
Suyun içinde bulunan taşlar bir bakteri ile kaplanmış ve kayganlaşmış. İkinci havuzun içinde etrafı keşfetmeye çalışırken ayağım kaydı ve ben havuzun içine sırt üstü uzandım. Havuzda olupta suya girmemek olmaz.
Üçüncü şelaleyi görmek için kenardan bakıp inceliyoruz. Üçüncü şelale ikinciden daha beter.Buradan inersek doğrudan şelalenin akarından, sudan inmemiz gerekecek, aşağıda’da yine havuzun derinliğini göremiyoruz.
Başka bir iniş bulmak için arayışlarımız başlıyor. Bu defa işler daha zorlaşıyor.Farklı bir yer olabileceğini düşündüğümüz yer tırmanış gerektiriyor. İpe prusikle girip geriye doğru 15 metre kadar yükselip kayadan toprak sete tırmandım. Şans eseri orada bulunan bir ağaç tırmanışıma kolaylık sağlıyor. Tırmandığım yerde tutamak yok,durmak için dar bir yer. Çantamı indirip karabina ile emniyete alıyor ve içinden malzeme çıkarıyorum.Ali ve Nefise aşağıda havuzun kıyısında bekliyorlar. Vadi güneş almıyor,hareketsiz ve ıslak olmak üşümeye neden oluyor. Zaman akıp gidiyor,şelale inişine başlamamız 3 saatin içine girdi.
İndiğimiz yerden inişe devam edemeyişimiz, farklı iniş yeri arayışımız çok zaman kaybetmemize neden oluyor.
Arkadaşlarımın ipe girip yarım kazıkla yanıma tırmanmaları fikrinden vaz geçiyorum ,çünkü o daha fazla zaman kaybına neden olacağını düşünüyorum.
Bulunduğum yerden 10 metre daha aşağı iniyor ve kayaların üstünde bulunan alandan yeni bir emniyet noktası oluşturarak arkadaşlara yukardan atmaya karar veriyorum. 100 Metrelik ipimizi geriye topladım.Kayaların dibinde bulaunan çamlardan biri emniyet için oldukça güvenli. İpin ucunu arkadaşlarıma sarkıtıyorum. Üçüncü şelalenin emniyet noktasından havuza kadarki mesafesi en az 40 metre var
İpin çeker noktası 6-7 metre solda olması bizi biraz endişelendirmesine rağmen Ali Düzgün ilk geçişi yapıyor. Kontrollü bir pandülle ipin çeker yönüne yavaş yavaş geçip olabildiğince şelaleden uzak bir noktaya inmeye çalışıyor. Aşağıya inen arkadaşımızı bir noktadan sonra görme olanağımız yok ancak inişini tamamladıktan sonra havuzdan çıkarak bize kendisini gösterebilir.
Ali Düzgün inişini yaparken alt ekibimizden Recep aşağıdan çıkıyor.Fotoğraf makinesini unuttuğumuz için Ali Düzgün’ü görüntülemeye çalışıyor. Ali Düzgün inişini tamamlayıp ip boş diye seslendiğinde Nefise iniş hazırlıklarına başlıyor.
Nefise ipin çeker yönüne gelebilmek için yavaş bir pandülle yan geçini yaptıktan sonra başarı ile inişini sürdürüyor.
Bende arkadaşlarımı izlerken uzun prusik bağı ile ana ipe girerek,olabildiğince uca geliyor,onlarla hem göz teması hem ses teması sğlıyorum. Başka türlü haberleşmemiz olanaksız. Şelalerin gürültüsü birbirimizi duymamızı oldukça zorlaştırıyor.
Nefise “İp boş ip boş” diye seslendiğinde bende ip inişi hazırlıklarımı yapıp inişimi tamamlıyorum. Üçüncü şelalenin havuzunda ıslak bir şekilde buluşuyoruz. Suyun soğuk oluşu,yorgunluğumuz, başarmanın verdiği hazzın yanında önemini kaybediyor.
Şelale inişleri 4 saat, faaliyete başlamamız 5.5 saati gösteriyor.
Havuzun içinde kaya’ya sıkışan ipimizi fazla zorlanmadan çözdükten sonra ipimizi toplamaya başlıyoruz.
Malzeme toplama ve merkez kampa dönmemiz yarım saatimizi alıyor. Faaliyetimizi toplam 6 saatte tamamlıyoruz.
Bu raporu 5 eylül 2011 tarihinde yazmaya başladığımda Derekızık köyü muhtarı ‘nı aradım. İlhami beyle tanışıyoruz. Raporda bahsettiğim yerlerin isimlerinin doğruluğunu teyit etmek istedim.
Ayrıca şelalelerin sayısını bilip bilmediklerini sordum,bilen olmadığını söyledi.
Şelalenin yukarıdan başını, aşağıdan sonunu görebiliyorlardı.
Bana söylediğine göre “Ben bu yaşıma geldim orayı geçen duymadım” dedi.
Bende kendisine üç sıra şelale olduğunu ve dün itibarı ile orayı geçtiğimizi bildirdim.
Kullanılan Teknik Malzeme;
100 m. statik ip,12 mm.
50 m. Tam ip.
Emniyet kemeri,kask.
Hms 1,kilitli karabina 2,iniş aleti riverso.
Uzun ve kısa prusik bağı.
Kendini emniyete almada kapalı perlon.
Üç ayrı yerde bırakılan 2-3 metrelik açık perlon..
Çakı ve çakmak.
Su geçirmez torba.
Yedek ayakkabı ve çorap.
Faaliyete katılanlar:
İsmet ŞENTÜRK
Nefise SAĞ
Ali Düzgün ARI
İsmet ŞENTÜRK
Konak Mh. Çağ Sk. Konak Apt. No:5/B
Nilüfer, BURSA
0532 525 68 03