Otellerden yürüyüşe, saat 09:10 gibi dört katılımcı ile başlıyoruz..Ben, İsmet Şentürk, Emirhan Kıratlı ve Özgür Yoldaş. Kalabalık faaliyetlerin tadı, tuzu ayrı ona diyecek lafımız yok ama ben daha çok az katılımcıyla yapılan faaliyetleri seviyorum. Sohbet eşliğinde tatlı bir yokuşla otellerden volframa doğru yol alıyoruz.. Dik çıkışlarda zorlanan biri olarak böyle tatlı yokuşlara bayılıyorum. İlk hedefimiz saklıgöl olarak da bilinen kovuklu dere.Ardından gölçukuru yaylasına doğru yol alacağız. (Yolda bir grupla karşılaşıyoruz.) Yürüyüş sırasında zaman zaman kar birikintileriyle karşılaşıyoruz, yolu diklemesine bölen sulu, buzlu karın üzerinden geçerken yine botlarımızla sert kesikler atarak geçiyoruz ki kaymayalım, aksi taktirde kaymak işten bile değil.Bu noktada dağ botlarımız önem arz ediyor. Benim kayma korkum bu alanlardan geçerken tavan yapıyor, adımlarım küçülüyor istemsiz ve arkamdan gelen Emirhan abiden uyarı alıyorum adımlarını küçültme Nefise Saklı göle varmadan Çayırlı dereden geçiyor yolumuz ve bu güzel yerden hemen ayrılmadan birkaç kare fotoğrafla ölümsüzleştiriyoruz anılarımızı. Çayır küçük su birikintileri, su yolları ve türlü çiçeklerle dolu ama en çok sarı çiçekler yoğunlukta. Sinekler böceklerle de tabi. Ama arkadaşların söylediğine göre geçen yıla oranla (serin ve güneşsiz geçen günler yüzünden) doğa hala uyanamamış. Yani Çayırlıdere asıl ihtişamını kuşanamamış daha. Uyanamamış demeyelim de o yüzden miskin miskin uyanmakta. Burası da harika bir kamp alanı diye not düşüyor hafızalarımıza ismet abi. Gördüklerimden sonra bende aynı fikirdeyim. ???? kmlik bir yürüyüşten sonra, Saat 12 sularında, saklı göl e varıyoruz ki hakikaten saklı göl, zira yanına varmadan görmek mümkün değil. Saklı göl muhteşem güzelliklere sahip, yemek molasını burada veriyoruz.Bir saat,10 dakika kadar burada oyalanıyor mekanın tadına varıyoruz. Buz gibi suyuna ayaklarımızı sokuyoruz (illa ki) ama içinde kalabilmek ne mümkün. değişik açılardan fotoğraflarını alıyoruz, biraz da biz poz veriyoruz (illaki). Saklı gölden sonra inişe geçiyoruz. Bundan sonra vadiden inişte yollar çayır çimen. Burnum benim yanıltmıyorsa çiçek kokularının yanında kekik kokularını da alıyorum. Burada olmak muhteşem. Bu sırada Karşımızda Bursa nın üstüne alçalmış muhteşem pamuksu bulutlar göz dolduruyor, iyiki buradayım derditiyor insana. arada bir de Emirhan Abinin yazısı için kaydettiği notlarına kulak misafiri oluyoruz, Emirhan abinin notları şiir tadında. ” yolumuza kuş sesleri eşliğinde devam ediyoruz diyor ses 🙂 Böyle keyifli bir ekiple değil Saitabad köyüne, Fizana gidilir diyorum içimden. Ağaçlı bölgenin başladığı yerden aşağılara derenin aktığı yere kadar yürüyor dereye vardığımızda bir molada burada veriyoruz, buzz gibi suda yüzme molası. Tabi ben buna cesaret edemiyorum, bu noktada sadece seyirciyim, birazda fotoğrafçı, ne çektiğimden emin olmadığımdan sık sık basıyorum deklanşöre bir kaç tane güzel poz yakalayabilmek için. Emirhan abi, ismet abi ve özgür suyun tadını çıkarıyorlar. Su çok soğuk uzun süre duramıyorlar ama dayanamayıp yine giriyorlar, gülümseyerek izliyorum onları zatürre olmasalar bari. Tam bu sırada arkadaşlar, Benim düşüncelerimi dağıtarak ” çakı gibi olduk” diyor, soğuk su dolaşımı hızlandırıyor, biraz güneşlendikten sonra eskisinde de iyi hissettiklerini itiraf ediyorlar. Yalaşık bir saat kadar da burada mola vermiş oluyoruz, çaylarımızı yudumlarken bir teklif geliyor, yola dereden mi (ki bu biraz macera demek oluyor), yoksa biraz daha yukarıdan patikadan mı devam edelim. Oy çokluğuyla maceraya evet diyoruz ve sahidende macera başlıyor. İlk birkaç yüz metrede sorun yok derede kayalardan atlaya zıplaya devam ediyoruz. zaman zaman da biraz yükselip yan geçişler yapıyoruz. Ama ilerledikçe kayalardan atlamak da yan geçişlerde zorlaşıyor. Bazen botlarımızı çıkarmak durumunda kalıyoruz. Sudan öyle geçiyoruz ve bu bizi hayli yavaşlatıyor. Bundan sonra yolumuz zorlu devam ediyor,tahmin ettiğimizden uzun sürüyor ve faaliyeti tamamlarken küçük bir yardım alıyoruz. Erhan bizi aracıyla gölçukuru yaylasından alıyor (bu sırada saat 20:00 civarlarında) ve minibüslere kadar bırakıyor. Faaliyeti yorgun ama yine mutlu tamamlamış oluyoruz.
Nefise SAĞ
Konak Mh. Çağ Sk. Konak Apt. No:5/B
Nilüfer, BURSA
0532 525 68 03